Meşhurlar
ÇİBÖREK
Çibörek, Eskişehir’le özdeşleşmiş bir börektir. Türkiye’de pek çok yerde yapılır ama Eskişehir’deki çiböreğin tadını başka yerde bulmanız kolay değildir.
Eskişehir’e ilk yerleşen Tatar ve Kırım kültürünün eseri olan çibörek kıyma, soğan ve baharat karışımının açılmış yufkaya konulup yağda kızartılmasıyla yapılan geleneksel bir yemektir. Genellikle yarım ay şeklinde olur. Mantarlı, peynirli, patatesli vs. çeşitleri de mevcuttur. Ama geleneksel olarak kıyma ile yapılır. Soğuk ve köpüklü ayranla birlikte eşsiz bir tattır.
KALABAK SUYU
Cumhuriyetin ilanından sonra, Eskişehir’den sık sık geçen Mustafa Kemal Atatürk, yine bir seyahatinde, aşağı mahallede bulunan tren garında mola verir. İşte bu mola, Eskişehir’in içme suyu ihtiyacında yeni bir dönemin başlamasına sebep olur. Bir bardak su isteyen Atatürk’e testide soğutulmuş termal suyu sunulur. Değişik bir tadı olan su, Atatürk’ün hoşuna gitmez, Eskişehir’in içme suyu ile ilgili bilgi ister. En kısa sürede içme suyu ihtiyacının karşılanması için orada bulunan dönemin Belediye Başkanı Kâmil Kaplanlı’dan sorunun halledilmesini ister. Bunun üzerine Kâmil Kaplanlı kaynak arayışına girer. Türkmen Dağı’nın kuzey yamacında Kalabak Köyü yakınlarındaki kaynaklardan memba suyu bulunur. Şehre giren tahıl ürünleri, kesim hayvanları üzerinden alınan rüsum ile şehrin zenginlerinden toplanan bağışlarla isale hattı ve deponun finansmanı sağlanır. Hattın geçtiği bölgede yaşayan köy halkı ile birlikte çalışılır, kazılar elle yapılır, tamamen insan gücüyle orman geçilir, 45 kilometreye yakın bir hat inşa edilir. Uzun bir çaba ve zorlu bir çalışma sonucu 1936 yılında Kalabak Suyu 10 cm çapında pik döküm borularla Eskişehir’e ulaştırılır. 1936’dan günümüze uzanan eşsiz mineral yapısı ile Eskişehirlilerin vazgeçilmez suyudur.
MET HELVASI
Adını çubuk (met) ve aşık kemiğiyle oynanan bir oyundan alan met helvası, Eskişehir’e özel lezzettir. Un, yağ, şeker, limon ve su kullanılarak yapılan, 2-3 cm çapında ve 6 cm uzunluğunda yuvarlak olarak hazırlanan, yatay kesilerek yapılan helvanın kakaolusu ve vanilyalısı vardır. Bu meşhur helva pişmaniye tadını andırır. Met helvası, met oyunu sonucunda yenilen tarafın uzun kış gecelerinde helva çekmesiyle oluşan bir geleneğin ürünüdür. Nuga helvası, cevizli yaz helvası, tahin helvası, tahin ve çövenden bir kürek yardımı ile yapılan kürek helvası Eskişehir’in diğer geleneksel tatlarındandır.
LÜLETAŞI
Üç yüz yıllık ağır bir tarihe tanıklık eden lüle taşı ilginç bir tarihi gerçeği de içinde saklıyor. Lüle taşı Viyana kuşatmasında yeniçeriler tarafından Avusturyalı'lara tanıtılmış. O tarihten günümüze hızla geldiğinizde “Beyaz Altın” sözü sizi karşılıyor. Lüle taşına neden ‘beyaz altın’ demişler? Böyle bir tabirin bir taşa değil de gümüşi bir maddeye söylendiğini düşünüyorsunuz. Bu sorunun cevabı için birçok biçimsel yanıt var. Ama onu diğer taşlardan ayıran bariz bir özelliği var. Tebeşiri andıran bu madde bildiğimiz taştan çok daha hafif ve yumuşak. Bu özellik onu kolay işlenilebilir ve biçimlendirilebilir yapıyor. Eskişehir’in beyaz hazinesi yer altından çıkarıldığında yumuşak ve işlemesi kolayken hava ile teması sonucu sertleşiyor. Beyaz altın ismini veren beyaz rengi dışında sarımtırak, gri ya da kırmızımsı renkleri de var.
Lüle taşları Eskişehir merkezine 35 kilometre uzaklıktaki 8 köyden çıkarılıyor. Bu taşlar kulaç olarak adlandırılan ölçü birimiyle ölçülen kuyulardan çıkarılıyor. Yerden dik bir şekilde, 5 kulaçtan başlayıp 33 kulaca kadar derinliğe inen kuyular var. En kaliteli taşlar ise yirmi kulacın üstündeki derinlikten çıkıyor. Lüle taşını çıkarma tekniği modern bir teknik değil. Kuyulara halatlardan yapılmış merdivenle iniliyor ve bu taşlar derinlerde olduğu için bol suyun içinden zorluklarla çıkarılıyor.
BOR
Bor madeni ilk bakışta beyaz bir kayayı andırıyor. Çok sert ve ısıya dayanıklı. Doğada serbest bir element olarak değil, tuz şeklinde bulunuyor. Dünya toplam bor rezervi sıralamasında Türkiye % 72’lik pay ile ilk sıradadır. Ülkemizdeki bor rezervinin büyük bölümü ise Kırka’da bulunuyor.
Türkiye, dünyanın en büyük ve en iyi kalitede bor rezervlerine sahip olan ve buna paralel olarak dünyada en yüksek bor üretimi gerçekleştiren ülkedir. Türkiye’de rezerv açısından en çok bulunan bor cevherleri tinkal ve kolemanit’tir. Türkiye’de önemli tinkal yatakları Seyitgazi’ye bağlı Kırka’da bulunuyor. Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü bünyesinde Kırka Bor İşletme Müdürlüğü bulunuyor.
Bor oksitler (borat) doğal yaşamın ayrılmaz parçalarından biridir. Bitkiler gibi insanlarda gelişimlerini sağlamak için bor oksitlere ihtiyaç duyarlar. Beslenme zincirleri içerisindeki besin kaynağı işlevi dışında bor oksitlerini günlük hayatta yaşamımız için oldukça önemli kılan, belki de her gün kullandığımız birçok ürün içindeki şaşırtıcı katkısıdır. Bor ürünleri; uzay ve hava araçları, nükleer uygulamalar, askeri araçlar, yakıtlar, elektronik ve iletişim sektörü, tarım, cam sanayi, kimya ve deterjan sektörü, seramik ve polimerik malzemeler, nanoteknolojiler, otomotiv ve enerji sektörü, metalürji ve inşaat gibi pek çok alanda kullanılıyor.